They built an extension to the office.
- Ofise bir ilave yaptılar.
Finding his office was easy.
- Onun ofisini bulmak kolaydı.
My office is in the Foreign Languages Department.
- Ofisim Yabancı Diller Bölümünde.
Tom lost his job when his branch of the company amalgamated with head office.
- Tom, şirketin şubesi merkez ofisi ile birleşince işini kaybetti.
In our head office, we have two meeting rooms.
- Bizim merkez ofisimizde iki tane toplantı salonumuz var.