officinal

listen to the pronunciation of officinal
Englisch - Türkisch
müstahzar
hazır ilaç
{s} ilaç yapımında kullanılan
{s} şifalı
(Tıp) Eczanede daima bulunan (ecza veya ilaç), müstahzar, officinalis
boya veya eczalarda kullanılan
{s} hazır (ilaç)
hazır müstahzar
official
memur

Memur bir park yeri alma ricasının reddedildiğini Bob'a bildirdi. - The official informed Bob that his request for a parking permit had been rejected.

Gümrük memurları kutuları inceledi. - The customs officials examined the boxes.

official
resmi

Tayca Tayland'ın resmî dilidir. - Thai is the official language of Thailand.

Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur. - The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.

officinal plants
şifalı bitkiler
official
yetkili

Çinli yetkililer ekonomik büyümenin dünya ekonomisinden dolayı üç yıl içinde en düşük seviyesine düştüğünü söylüyor. - Chinese officials say economic growth has dropped to a three-year low because of the world economy.

Kanadalı yetkililer, her insanın malzemelerini tarttı. - Canadian officials weighed the supplies of each man.

official
(isim) memur
official
(Tıp) ofisiyal
official
resmi memur
official
görevli

Müze görevlilerine göre ETA gelecekte müzeye zarar vermeyecek. - Museum officials think that ETA will not harm the museum in the future.

Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu. - The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.

official
(Spor) hakem
official
resmi yetkili
official
(Kanun) resmi sıfatı haiz
official
memurlar

Devlet memurları bütün fabrikaları denetlediler. - Government officials inspected all factories.

Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi. - The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials.

official
(Tıp) Tıp heyeti tarafından tasdik ve kabul olunmuş (ilaç), officialis
official
memuriyete ait
official
kırtasiyecilik
official
{s} devlet

Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi. - The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials.

Amerika Birleşik Devletlerinin Burmaya karşı ekonomik yaptırımları resmen sona erdi. - The United States has officially ended economic sanctions against Burma.

official
officiallyresmen
official
officialdom memur sınıfı
official
memura yakışır
Englisch - Englisch
{a} used in or relating to shops
{s} of substances used medicinally, pharmaceutical, kept in stock by pharmacists; medicinal, having curative properties
Kept in stock by apothecaries; said of such drugs and medicines as may be obtained without special preparation or compounding; not magistral
Used in a shop, or belonging to it
official
officinally
through a pharmacist; through the use of pharmaceutics
officinal
Favoriten