Böyle bir suç ceza ve / veya hapis ile cezalandırılır.
- Such an offence is punished by a fine and/or imprisonment.
Sami bir suç işlemişti.
- Sami committed an offence.
Bu Tom'un üçüncü suçuydu, bu yüzden hapse kondu.
- This was Tom's third offense, so he was put in jail.
Tüm insanlık suçları sevgiden yoksunluğun bir sonucudur.
- All human offenses are the result of a lack of love.
Saldırının büyüklüğünden habersizdi.
- He was unaware of the enormity of the offense.
En iyi savunma iyi bir saldırıdır.
- The best defense is a good offense.
Darılmak yok, Tom ama sen bunun için hazır değilsin.
- No offense, Tom, but you're not ready for this.
Darılmak yok, Tom ama sen bunun için hazır değilsin.
- No offense, Tom, but you're not ready for this.
Since when is it a hanging offense to criticize someone who's not doing the job he's paid generously to do?.