Belki bana yardımcı olabilirsiniz?
- Can you possibly help me?
Fukushima Daiichi tesisindeki temizlik, yıllar belki de on yıllar sürebilir.
- The cleanup at the Fukushima Daiichi plant could take years, possibly decades.
Hava yarın muhtemelen iyi olabilir.
- It may possibly be fine tomorrow.
Söylediği muhtemelen doğru olabilirdi.
- What he said could possibly be true.