Sadece biraz barış ve sessizlik istiyorum.
- I just want some peace and quiet.
Tom'un bütün istediği biraz huzur ve sessizlikti.
- All Tom wanted was some peace and quiet.
Tom Mary'den sakin olmasını rica etti.
- Tom asked Mary to be quiet.
Ben böylesine sakin bir yer olduğunu asla hayal etmedim.
- I never dreamed of there being such a quiet place.
Sessiz ol, yoksa bebek uyanacak.
- Be quiet, or the baby will wake up.
Çocuklara sessiz olmalarını söyledim, fakat onlar gürültülü olmaya devam ettiler.
- I told the children to be quiet, but they just kept on being noisy.
Sessiz olmamı istiyorsan, sadece iste.
- If you want me to be quiet, just ask.
Sadece sessizce burada oturalım.
- Let's just sit here quietly.
Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.
- Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.
Bu orman sakin ve huzurlu.
- This forest is quiet and peaceful.