Kate hafta sonları Izu'da kalır. - Kate stays in Izu on weekends.
Tom her zaman öğretmenler kendisine izin verdiği sürece geç saatlere kadar okulda kalır. - Tom always stays at school as late as the teachers allow him to.
Englisch - Englisch
Definition von of stay, a woman's bodice, ropes in a ship im Englisch Englisch wörterbuch