of sound mind; reasonable, judicious, prudent

Englisch - Türkisch

Definition von of sound mind; reasonable, judicious, prudent im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

sane

iyi düşünebilen

sane

makul

sane

aklı başında

Rousseau çılgın ama etkiliydi; Hume aklı başında ama hiç bir takipçisi yoktu. - Rousseau was mad but influential; Hume was sane but had no followers.

Kimin aklı başında olduğunu ve kimin delirmiş olduğunu nasıl söyleyebilirsin? - How can you tell who's sane and who's insane?

sane

akıllı

Ben dünyadaki son akıllı adamım. - I'm the last sane man in the world.

sane

mantıklı

sane

{s} akıllıca

sane

{s} akla yatkın

sane

(Tıp) Aklı başında, akıllı, kafası sağlam

sane

{s} insaflı

Englisch - Englisch

Definition von of sound mind; reasonable, judicious, prudent im Englisch Englisch wörterbuch

{s} sane

Silbentrennung

of sound mind; reasonable, judicious, pru·dent