Definition von of show im Englisch Türkisch wörterbuch
- shown
- gösterilen
Yazar kasada gösterilen tutarı ödemek zorundasınız.
-You have to pay the amount shown on the cash register.
Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
-What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
- shown
- {f} göster
Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
-What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
Saldırı videoda gösterildi.
-The attack was shown on video.
- of her
- onanma
- of something
- biraz
- of us
- bizin
- of this
- bunun
Sizin için bununla ilgileneceğiz.
-We will take care of this for you.
Tom, bunun herhangi bir parçasını istemiyor.
-Tom doesn't want any part of this.
- of you
- senin
Bu da seninle ilgili gerçek.
-This is true of you, too.
Senin İngilizcenin akıcılığı şaşırtıcı.
-The fluency of your English is amazing.
- shown
- show görün/göster
- shown
- f., bak. show
Relevante Übersetzungen
Türkische aussprache
ıv şōAussprache
Resimler
Videos
... Show me things to do in Santa Cruz. ...
... Let me show you another example. ...