Ben gerçekten Tom'un konserine gitmek istiyordum ama onun hepsi satılmıştı.
- I really wanted to go to Tom's concert, but it was sold out.
Ayakkabı çift olarak satılmaktadır.
- Shoes are sold in pairs.
Amerika'da tereyağı paund'la satılmaktadır.
- Butter is sold by the pound in the USA.
Burada satılan bira yok.
- There's no beer sold here.
Maria sokakta satılan yiyecekleri yemiyor.
- Maria doesn't eat food that's sold on the street.
Bu ilaç, halen eczanelerde satılmamaktadır.
- This medicine is still not sold in pharmacies.
Bu dükkânda pul satılmıyor.
- Stamps are not sold in this store.
... don't sell these caused by the way at car shows very very expensive ...
... We sell 5,000 a quarter, or 12,000-- ...