Diyelim ki, televizyon seyretmek dinlendirici olabilir.
- Granted, watching TV can be relaxing.
Erkek kardeşim korku filmleri seyretmeyi sever.
- My brother likes watching scary movies.
Öğrenci öğretmenin onu izlemesine çok kızdı.
- The student became very nervous with the teacher watching him.
Code Lyoko'yu izlemeyi seviyorum.
- I like watching Code Lyoko.
Code Lyoko'yu izlemeyi seviyorum.
- I like watching Code Lyoko.
Felicja, televizyon izlemekten hoşlanır.
- Felicja enjoys watching TV.
Dün gece iki saati televizyon izleyerek geçirdim.
- I spent two hours watching television last night.
Tom tüm öğleden sonrayı havaalanında inip kalkan uçakları izleyerek geçirdi.
- Tom spent all afternoon at the airport watching the airplanes land and take off.