Englisch - Türkisch
Definition von of or relating to (usually nice) views or scenery im Englisch Türkisch wörterbuch
- scenic
- güzel manzaraları olan
- scenic
- doğal
Fuji Dağının doğal manzarasını görmeye can atıyordum fakat maalesef o tamamen bulutların arkasına saklanmıştı.
-I was looking forward to seeing a scenic view of Mt. Fuji, but unfortunately it was completely hidden behind clouds.
Onlar tepeden doğal görünüme hayran oldu.
-They admired the scenic view from the hill.
- scenic
- doğal manzaralı
- scenic
- {s} manzaralı, güzel manzaraları olan
- scenic
- {s} sahne ile ilgili
- scenic
- {s} sahne
- scenic
- doğa filmi
- scenic
- pitoresk
- scenic
- manzara kabilinden
- scenic
- {s} manzara
Xinjiang'ta birçok manzaralı yer var.
-There are many scenic places in Xinjiang.
Japonya manzara güzelliğiyle ünlüdür.
-Japan is famous for her scenic beauty.
- scenic
- sahneye ait
- scenic
- sahneye ait/manzaralı
- scenic
- (sıfat) manzara, sahne, manzaralı, sahne ile ilgili
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von of or relating to (usually nice) views or scenery im Englisch Englisch wörterbuch
- scenic
of or relating to (usually nice) views or scenery
Silbentrennung
of or re·lat·ing to (usually nice) views or scen·e·ryAussprache
Resimler
Favoriten