of or pertaining to the south; southern

listen to the pronunciation of of or pertaining to the south; southern
Englisch - Türkisch

Definition von of or pertaining to the south; southern im Englisch Türkisch wörterbuch

south
{i} güney

Yazın, güney İspanya'da hava çok sıcaktır. - In the summer it's very hot in southern Spain.

Japonya ve Güney Kore komşudur. - Japan and South Korea are neighbors.

south
{s} güneyden esen
south
(Ticaret) güney ülkeleri
south
güneyden gelen
south
güneyde

Yakında güneyden birçok kırlangıç gelecek. - Many swallows will come soon from the south.

Bulutlar güneyden geliyor. - The clouds are coming from the south.

south
(Ticaret) az gelişmiş ülkeler
south
{i} lodos
south
güneye doğru

Nesne, yanıp sönen ışıklar vererek, güneye doğru uçtu. - The object flew away to the south, giving out flashes of light.

Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar. - Birds fly south in winter.

south
{i} güney rüzgârı
south
güneyden

Yakında güneyden birçok kırlangıç gelecek. - Many swallows will come soon from the south.

Tom güneyden geliyor. - Tom comes from the south.

south
güneye

Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar. - Birds fly south in winter.

Bu pencereler güneye bakıyorlar. - These windows look to the south.

Englisch - Englisch
south
of or pertaining to the south; southern
Favoriten