Bazı memurlara rüşvet verilmiş olabilir.
- Some officials may have been corrupted.
Gümrük memurları kutuları inceledi.
- The customs officials examined the boxes.
Resmî evrakları imzalayamadı.
- He could not sign official papers.
Tayca, Tayland'ın resmi dilidir.
- Thai is the official language in Thailand.
Birçok üst düzey yetkili toplantıya katıldı.
- Many high-level officials attended the meeting.
Yetkililerin yasağı kaldırmasını rica etti.
- He asked the officials to lift the ban.
Tom bir kamu görevlisidir.
- Tom is a public official.
Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
- The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.
Devlet memurları bütün fabrikaları denetlediler.
- Government officials inspected all factories.
Bazı memurlara rüşvet verilmiş olabilir.
- Some officials may have been corrupted.
Bu devlet memurları rüşvetçidir.
- These government officials are corrupt.
Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.
- The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials.