Sana muhteşem bir manzara göstermek istiyorum.
- I want to show you a spectacular view.
Fuji Dağı gün batımında muhteşem görünüyor.
- Mt. Fuji looks spectacular at sunset.
Dağın tepesinden manzara olağanüstüydü.
- The view from the mountain top was spectacular.
Tom olağanüstü manzaralı güzel bir yerde yaşadı.
- Tom lived in a spectacularly beautiful place.
Tom olağanüstü manzaralı güzel bir yerde yaşadı.
- Tom lived in a spectacularly beautiful place.