of or on the same degree, impartiality

listen to the pronunciation of of or on the same degree, impartiality
Englisch - Türkisch

Definition von of or on the same degree, impartiality im Englisch Türkisch wörterbuch

equally
eşit olarak

Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın. - You have to share the cake equally.

Servet mirasçılar arasında eşit olarak bölündü. - The property was divided equally among the heirs.

equally
eşit ölçüde

Her dil konuşanları için eşit ölçüde değerli ve kıymetlidir. - Every language is equally precious and valuable to its speakers.

Beyaz erik brendisi bir kompostoda eşit ölçüde lezzetlidir. - Mirabelles are equally delicious in a compote.

equally
aynı derecede

Onlar aynı derecede zor taleplerde bulundular. - They made equally tough demands.

Her ikisi de aynı derecede makul. - Both are equally plausible.

equally
eşit bir biçimde
equally
aynı derecede/eşit olarak
equally
müsavi olarak
Englisch - Englisch
{a} equally
of or on the same degree, impartiality
Favoriten