of grow

listen to the pronunciation of of grow
Englisch - Türkisch
grow
grown
büyümüş

Vay, nasıl da büyümüşsün! - My, how you've grown!

Kendi sorunlarınızla yüzleşecek kadar büyümüşsünüzdür. - You're grown up enough to face your own problems.

grew
f., bak. grow
grown
{s} olmuş
grew
geliş
grown
yetişkin

Çocuklar yetişkinler gibi davranmak isterler. - Children want to act like grown-ups.

Çocuk bir yetişkine benziyordu. - The boy looked like a grown-up.

grown
{f} yetiştir

Tom yıllardır buğday yetiştirdi. - Tom has grown wheat for many years.

Açık hava pazarları yerel çiftliklerde yetiştirilen gıdaları satar. - Open-air markets sell food grown on local farms.

grew
grow ol/büyüt/büyü
grown
grownups yetişkinler
grown
f., bak. grow. s. yetişkin
grown
grownup yetişkin kimse
grown
grow ol/büyüt/büyü
grown
büyümüş grownup büyümüş
grown
yetişmiş
grown
{s} olgun

Bizim çocuklarımız olgun. - Our children are grown.

Kardeşin yaşına göre çok olgun. - Your brother's awfully grown-up for his age.

Englisch - Englisch
grown
grew
of grow

    Silbentrennung

    of Grow

    Türkische aussprache

    ıv grō

    Aussprache

    /əv ˈgrō/ /əv ˈɡroʊ/

    Videos

    ... but there's virtually nowhere in Europe where sugar can grow. ...
    ... And one of the things that makes us grow as an economy is when everybody participates ...
Favoriten