Evimin büyük onarımlara ihtiyacı var.
- My house needs major repairs.
Gözetlemede muhtemelen büyük bir hata olduğunu zannediyorum.
- I think that it likely that there was a major fault in the lookout.
Tom mimariyi asıl branş olarak seçiyor.
- Tom is majoring in architecture.
Asıl branş alanın nedir?
- What's your major field?
Tom bir müzik majörü değil.
- Tom isn't a music major.
Binbaşı Anderson savaşı durdurmaya hazırdı.
- Major Anderson was ready to stop fighting.
Binbaşıyı değiştirmeyi düşünüyorum.
- I'm thinking of changing majors.
O, senin önemli sorunundur.
- That is your major problem.
Kate'e bir filmde önemli bir rol oynama fırsatı verildi.
- Kate has been given an opportunity to play a major role in a movie.