Onların verdiği akşam yemeği kötü pişirilmişti.
- The dinner they served was badly cooked.
Akşam yemeği için dört farklı biçimde pişirilmiş kuzu etim vardı.
- For dinner, I had lamb cooked four different ways.
İki erkek çocuk yemeklerini kendi aralarında pişirdi.
- The two boys cooked their meal between them.
Karısı dışarıda olduğu için, kendisine akşam yemeği pişirdi.
- His wife being out, he cooked dinner for himself.