İki parçayı birlikte yapıştırmak zor olacak.
- It'll be difficult to glue the two pieces together.
O kutudaki tutkal ve makası bana uzat lütfen.
- Hand me the glue and the scissors in that box, please.
Tom'un gözleri ekrana tutkallıydı.
- Tom's eyes were glued to the screen.
Bu sıvı zamk yerine kullanılabilir.
- This fluid can be substituted for glue.
Kedi Şimdiye kadar sahibimi ilk kez tırmaladım. dedi.
- This is the first time I've ever clawed my owner, said the cat.
O, vazoyu uyduruk bir biçimde birlikte yapıştırdı.
- He glued the vase together sloppily.
Onu birlikte geri yapıştırabileceğimizi düşünüyor musun?
- Do you think we can glue that back together?
Bu yapıştırıcı plastiğe yapışmaz.
- This glue does not adhere to plastic.
... dung. The waste products of animals. That’s an important source of fuel. Fiber, so we ...
... to afford those animals and meet products. Less than half, the other three-sixths goes ...