Englisch - Türkisch
Definition von of a door, etc, that has been locked (with a key) im Englisch Türkisch wörterbuch
- locked
- {s} kilitli
Tom kapıyı kilitli buldu.
-Tom found the door locked.
Evden ayrılmadan önce kapının kilitli olduğunu görün.
-See that the door is locked before you leave.
- locked
- kilitlenmiş
- locked
- {f} kilitle
Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim.
-I locked the door, in case someone tried to get in.
Gerçekten mi? Ben gitmeden önce onu kilitlemiştim.
-Really? I had locked it up before I went out.
- locked
- {s} birbirine geçmiş
- locked
- {s} sıkışmış
- locked
- {s} kenetlenmiş
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von of a door, etc, that has been locked (with a key) im Englisch Englisch wörterbuch
- locked
of a door, etc, that has been locked (with a key)
Resimler
Favoriten