Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı.
- In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.
Geriye doğru bakıldığında, ben muhtemelen oraya onunla gitmemem gerekirdi.
- In retrospect, I probably shouldn't have gone there with her.
Geçmişe bakıldığında, çöplerimizi evlerimize çok yakın yakmamamız gerektiği apaçık ortadadır.
- In retrospect, it may seem obvious that we shouldn't have been burning our trash so close to our house.
Geçmişe bakıldığında, sanırım sen haklıydın.
- In retrospect, I think you were right.