Englisch - Türkisch
Definition von of, relating to, or having structure im Englisch Türkisch wörterbuch
- structural
- yapısal
Bu bina yapısal olarak sağlam değil.
-This building is not structurally sound.
Chomsky bir yapısal dil bilimcidir.
-Chomsky is a structural linguist.
- structural
- (Tıp) strüktüral
- structural
- bünyesel
- structural
- structural botany yapısal bitkibilimi
- structural
- inşaat çeliği
- structural
- (Tıp) Vücudun veya organın yapısını etkileyen
- structural
- bina veya yapıya ait
- structural
- {s} yapı
Chomsky bir yapısal dil bilimcidir.
-Chomsky is a structural linguist.
Esperanto sadece nominal olarak değil aynı zamanda yapısal olarak da uluslararası bir dildir.
-Esperanto is not only nominally but also structurally an international language.
- structural
- structurallyyapı bakımından
- structural
- (Tıp) Yapı ile ilgili, yapısal
- structural
- structural linguistics yapısal dilbilim
- structural
- structural steel yapı demiri
- structural
- jeol
- structural
- (Tıp) Beli biryapı gösteren
- structural
- {s} organik
- structural
- {s} yapısal, strüktürel
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von of, relating to, or having structure im Englisch Englisch wörterbuch
- structural
of, relating to, or having structure
Silbentrennung
of, re·lat·ing to, or ha·ving struc·tureAussprache
Resimler
Historie
Favoriten