Yetişkinler kendi aralarında konuşuyordu.
- The grownups were talking among themselves.
Yetişkinler bazen komiktirler.
- Grownups are funny sometimes.
Onun çocukları büyüdü.
- His children have grown up.
Sandra büyüdüğünde güzel bir kadın oldu.
- Sandra has grown up to be a beautiful woman.
Kardeşin yaşına göre çok olgun.
- Your brother's awfully grown-up for his age.
Çocuklar yetişkinler gibi davranmak isterler.
- Children want to act like grown-ups.
Madem ki yetişkinsin, ne yapacağına karar vermek senin görevin.
- Now that you are grown-up, it is up to you to decide what to do.
Şu oğlan sanki bir yetişkinmiş gibi konuşuyor.
- That boy talks as if he were a grown up.