odd, strange

listen to the pronunciation of odd, strange
Englisch - Türkisch

Definition von odd, strange im Englisch Türkisch wörterbuch

abnormal
{s} anormal

Çevre kirlenmesi anormal hava koşullarına neden oluyor. - Environmental pollution is causing abnormal weather conditions.

Çok yemek anormaldir. - It is abnormal to eat so much.

abnormal
düzensizlik
abnormal
düzgüsüz
abnormal
fahiş
abnormal
ölçüsüz
abnormal
uygun olmayan
abnormal
sapan
abnormal
acayip
abnormal
normalden sapan
abnormal
sapkın
abnormal
aşırı

Onun burnu aşırı derecede büyük. - Her nose is abnormally large.

abnormal
gayrinormal
abnormal
olağanüstü
abnormal
(Tıp) Gayritabiî
abnormal
{s} olağandışı
abnormal
(Tıp) Kusurlu teşekkül, sakatlık, malformasyon
abnormal
(Tıp) Kural dışı, kural dışında kalan, düzgüsüz
abnormal
(Tekstil) anormal ( olağanüstü )
Englisch - Englisch
abnormal
odd, strange
Favoriten