Air provides considerable thermal insulation when trapped in a chamber.
- Hava bir odada sıkıştırıldığında hayli ısı yalıtımı sağlar.
I'm going to subscribe to these chamber-music concerts.
- Ben bu oda müziği konserlerine katılacağım.
This room is not suitable for sleeping.
- Bu oda uyumak için uygun değil.
Don't run around in the room.
- Odanın etrafında koşma.
He closeted himself in his study.
- O kendini çalışma odasına kapattı.
Tom has a big closet in his room.
- Tom'un odasında büyük bir dolabı var.
Tom lived in a one-bedroom apartment.
- Tom tek yatak odalı bir apartmanda yaşadı.
I want to rent an apartment with two rooms.
- İki odalı bir daire kiralamak istiyorum.