I can't focus on two things at the same time.
- Aynı anda iki şeye odaklanamam.
He has given up running in order to focus on the long jump.
- Uzun atlamaya odaklanmak için koşmaktan vazgeçti.
Tom tried to stay focused.
- Tom odaklanmaya çalıştı.
He focused on his studies.
- Çalışmalarına odaklandı.
Tom had trouble focusing.
- Tom'un odaklanma sorunu vardı.
I'm focusing on my German!
- Ben Almancama odaklanıyorum!
Focus on one thing and do it well.
- Bir şeye odaklan ve onu iyi yap.
Tom and Mary both wanted to focus more on their careers.
- Tom ve Mary her ikisi de kariyerlerine daha fazla odaklanmak istediler.