Ben içeride kalmayı tercih ederim.
- I prefer to stay indoors.
Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
- We are eating breakfast indoors.
Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.
- My grandparents didn't have indoor plumbing.
Tom kesinlikle kapalı yerlerde çok zaman harcıyor.
- Tom certainly spends a lot of time indoors.
Nancy kapalı yer oyunlarından hoşlanır.
- Nancy enjoys indoor games.