Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
- We are eating breakfast indoors.
Ben içeride kalmayı tercih ederim.
- I prefer to stay indoors.
Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.
- My grandparents didn't have indoor plumbing.
Basketbol ve masa tenisi gibi top oyunları genellikle kapalı alanda oynanır.
- Ball games, such as basketball and ping-pong, are usually played indoors.
Eliptik bisikletler, kapalı alanda egzersiz yapmak için iyi bir seçenektir.
- Elliptical bicycles are a good option for exercising indoors.