occurring at fixed intervals; normal, usual; ordinary, common

listen to the pronunciation of occurring at fixed intervals; normal, usual; ordinary, common
Englisch - Türkisch

Definition von occurring at fixed intervals; normal, usual; ordinary, common im Englisch Türkisch wörterbuch

regular
{s} düzenli

Bu yıl da, amatör müzisyenler için düzenlenen çok sayıda düzenli konserler var. - This year too there are many regular concerts for amateur musicians being held.

Adaya düzenli bir tekne servisi yoktur. - There is no regular boat service to the island.

regular
{i} müdavim

Ben müdavim olmak istiyorsam, geriye kalanın iki katı kadar çok çalışmak zorundayım. - If I'm to become a regular, I have to work twice as hard as the rest.

regular
muntazam
regular
(Tıp) regüler
regular
(Ticaret) usulüne uygun
regular
(Biyokimya) kuramsal
regular
mutat
regular
sıradan

Ben sadece sıradan bir ofis çalışanıyım. - I'm just a regular office worker.

regular
güzel biçimli
regular
tam
regular
{s} inişleri ve çıkışları olmayan
regular
{s} uzman
regular
Katolik papazı
regular
{i} gedikli
regular
{s} kurallı

Türkçe çok kurallı ve mantığa uygun bir dil. - Turkish is a very regular and logical language.

regular
{i} muvazzaf asker
regular
nizami asker
regular
{s} meslekten
regular
{s} devamlı (müşteri)
Englisch - Englisch
{s} regular
occurring at fixed intervals; normal, usual; ordinary, common
Favoriten