Englisch - Türkisch
Definition von obvious; ostensible, pretended im Englisch Türkisch wörterbuch
- apparent
- görünür
- apparent
- {s} belli
Birinin parayı yanlışlıkla aldığı belliydi.
-It was apparent that someone had taken the money by mistake.
Belli ki Tom Mary'den hoşlanmıyor.
-Apparently, Tom doesn't like Mary.
- apparent
- {s} ortada
- apparent
- {s} görünüşte olan
- apparent
- kolay anlaşılır
- apparent
- zahir
- apparent
- {s} anlaşılır
- apparent
- vazıh
- apparent
- bedihi
- apparent
- görünürdeki
- apparent
- göze çarpan
- apparent
- gözle görünen
- apparent
- celi
- apparent
- açık
Onun seçimi kazanacağı açık.
-It is apparent that he will win the election.
Bu açık olmalı ama görünüşe göre değil.
-This should be obvious, but apparently it's not.
- apparent
- görünüşteki
- apparent
- kolaylıkla görülür
- apparent
- {s} açık, belli, aşikâr
- apparent
- (sıfat) belli, açık, aşikâr, ortada, bariz, besbelli, anlaşılır, görünüşte olan
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von obvious; ostensible, pretended im Englisch Englisch wörterbuch
- {s} apparent
obvious; ostensible, pretended
Silbentrennung
obvious; ostensible, pre·tend·edAussprache
Resimler
Historie
Favoriten