obsessiv

listen to the pronunciation of obsessiv
Deutsch - Türkisch
obsesif
Englisch - Türkisch

Definition von obsessiv im Englisch Türkisch wörterbuch

obsessive
{s} saplantı haline gelmiş
obsessive
{s} sabit fikirli

Sanırım Tom sabit fikirli. - I think Tom is obsessive.

İnsanlar seni hiç sabit fikirli olarak suçlar mı? - Do people ever accuse you of being obsessive?

obsessive
{s} akıldan hiç çıkmayan
obsessive
saplantısal
obsessive
obsesif

Tom obsesif, değil mi? - Tom is obsessive, isn't he?

obsessively
saplantı derecesinde
obsessively
saplantım
obsessive
saplantılı kimse
obsessive
(Tıp) Zihni devamlı işgal eden
obsessive
obsesif,saplantılı
obsessive
saplantı gibi
Deutsch - Englisch
obsessively
obsessive
Person, die obsessiv belanglose Informationen sammelt
trainspotter
Dänisch - Deutsch

Definition von obsessiv im Dänisch Deutsch wörterbuch

obsessiv-kompulsiv
Zwangsstörung