Diyelim ki, televizyon seyretmek dinlendirici olabilir.
- Granted, watching TV can be relaxing.
Televizyon seyretmek yerine, çocuklar dışarıda oynadılar.
- Instead of watching television, the children played outside.
Felicja, TV izlemekten hoşlanır.
- Felicja enjoys watching TV.
Öğrenci öğretmenin onu izlemesine çok kızdı.
- The student became very nervous with the teacher watching him.
Öğrenci öğretmenin onu izlemesine çok kızdı.
- The student became very nervous with the teacher watching him.
Felicja, televizyon izlemekten hoşlanır.
- Felicja enjoys watching TV.
Tom tüm öğleden sonrayı havaalanında inip kalkan uçakları izleyerek geçirdi.
- Tom spent all afternoon at the airport watching the airplanes land and take off.
Tom TV izleyerek kanepede uzanıyor.
- Tom is lying on the sofa watching TV.