oberste grenze

listen to the pronunciation of oberste grenze
Englisch - Türkisch

Definition von oberste grenze im Englisch Türkisch wörterbuch

ceiling
tavan

Yapacak bir şeyiniz yoksa, odanızın tavanına bakın. - If you don't have anything to do, look at the ceiling of your room.

Tavanda yürüyen bir örümcek gördüm. - I saw a spider walking on the ceiling.

ceiling
{i} yükseklik sınırı
ceiling
tavan fiyatı
ceiling
(Askeri) farş
ceiling
(Ticaret) en yüksek fiyat
upper limit
(Matematik) üst limit
upper limit
üst sınır
ceiling
{i} iç kaplama (gemi)
ceiling
(Askeri) BİR UÇAĞIN YÜKSELEBİLECEĞİ İRTİFA
ceiling
belirli şartlar altında bir uçağın yükselebildiği yükselti
ceiling
ceiling price azami fiyat
ceiling
azami sınır
ceiling
yeryüzünün çıplak gözle havadan görülebildiği en yüksek nokta
ceiling
iç kaplama
Deutsch - Englisch
ceiling
highest permissible level/value
upper limit