oben genannt

listen to the pronunciation of oben genannt
Deutsch - Türkisch

Definition von oben genannt im Deutsch Türkisch wörterbuch

obengenannt
adı geçen, anılan
obengenannt
yukarıda adı geçen
Englisch - Türkisch

Definition von oben genannt im Englisch Türkisch wörterbuch

above
yukarıda

Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi. - The clouds above moved fast.

Onlar yukarıdaki katta yaşıyor. - They live on the floor above.

above
{s} yukarıdaki

Lütfen yukarıdaki yorumlarımı önemseme. - Please ignore my comments above.

Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi. - The clouds above moved fast.

above
-e hakim olan
above
önceden anılan
above
tepede
above
-den çok
above
-den üstün
above
anılan
above
altındaki

Bir buzdağının su altındaki parçası su üstündeki parçasından çok daha büyüktür. - The part of an iceberg under the water is much larger than that above the water.

above
üstteki
above
cennette
above
fazla

Bu kitabı her şeyden fazla seviyorum. - I love this book above all.

Fenolftalein, 10.0 ya da daha fazla bir pH'a sahip olan bir baz varlığında parlak mora dönüşecektir ve 8.2 ya da daha az bir pH değerine sahip bir çözeltinin varlığında renksiz kalacaktır. - Phenolphthalein will turn fuchsia in the presence of a base with a pH of or above 10.0 and will remain colorless in the presence of a solution with a pH of or below 8.2.

above
daha çok

O, onura her şeyden daha çok değer verir. - He values honor above anything else.

above
yukarı

Yukarıda bahsedilen posta öğesi usulüne uygun şekilde teslim edilmiştir. - The above-mentioned mail item has been duly delivered.

O kesinlikle kırkın yukarısındadır. - She is certainly above forty.

above
önce

Her şeyden önce, birbirinize yardım etmelisiniz. - Above all, you must help each other.

Onlar, her şeyden önce, barış içinde yaşamak istiyor. - They want, above all things, to live in peace.

above
üzerindeki

Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın. - You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.

Elli santigrad derecenin üzerindeki sıcaklıklara maruz kalma. - Do not expose to temperatures above fifty centigrade.

above
the yukarıki, yukarıdaki, (sayfanın) yukarısında bulunan; daha önceki (bölüm/paragraf/satır/sayfa): The above picture depicts the city
above
yukarıda olan
above
(isim) yukarıda olan şey
above
gökteki
Deutsch - Englisch