o zamanlarda

listen to the pronunciation of o zamanlarda
Türkisch - Englisch
at that time
during that same point in time, during that period, upon that occasion, during the same time
o zaman
then

I cannot believe you did not see him then. - O zaman onu görmediğine inanmıyorum.

Since then, a great deal of change has occurred in Japan. - O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.

o zaman
at the time

Tom was the only person in the room at the time. - O zaman, Tom odadaki tek kişiydi.

I was off duty at the time. - Ben o zaman görevde değildim.

o zaman
when then
O zaman
that time

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

At that time, Mexico was not yet independent of Spain. - O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

O zaman
that the time
o zaman
in that case
o zaman
then of
o zaman
at that time

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

If only you had told me the whole story at that time! - Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!

o zaman
at that case
o zaman
by then

Tom may be back by then. - Tom o zamana kadar geri dönebilir.

I'll be six feet under by then. - O zamana nalları dikmiş olurum.

o zaman
thereat
o zamanlarda
Favoriten