o zamandan

listen to the pronunciation of o zamandan
Türkisch - Englisch
from then
thence
o zaman
then

Since then, a great deal of change has occurred in Japan. - O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.

I was watching TV then. - O zamanda televizyon seyrediyordum.

o zamandan beri
since

Since then, a great deal of change has occurred in Japan. - O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.

I haven't seen her since then. - O zamandan beri onu görmedim.

o zamandan beri
ever since

We have been friends ever since. - O zamandan beri arkadaşız.

She has remained abroad ever since. - O zamandan beri yurt dışında kalmaktadır.

o zaman
at the time

I was off duty at the time. - Ben o zaman görevde değildim.

Tom was the only person in the room at the time. - O zaman, Tom odadaki tek kişiydi.

o zaman
when then
o zamandan beri
since that time
o zamandan beri
thenceforth
O zaman
that time

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

By that time I'll have already left. - O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.

O zaman
that the time
O zamandan beri
ever since that time
O zamandan beri
Since then

I haven't seen her since then. - O zamandan beri onu görmedim.

Tom has lived in Boston since then. - Tom o zamandan beri Boston'da yaşamaktadır.

o zaman
in that case
o zaman
then of
o zamandan beri
thenceforward
o zaman
at that time

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

Were you reading a book at that time? - O zaman bir kitap okuyor muydunuz?

o zaman
at that case
o zaman
by then

Can you finish by then? - O zamana kadar bitirebilir misin?

I'll be back by then. - O zamana kadar döneceğim.

o zaman
thereat
o zamandan
Favoriten