He might have been sleeping at that time.
- O, o zamanda uyuyor olabilir.
I think that at that time none of us quite believed in the Time Machine.
- Sanırım o zamanda hiçbirimiz zaman makinesine oldukça inanmıyordu.
I was watching TV then.
- O zamanda televizyon seyrediyordum.
It's supposed to rain tomorrow night, so let's leave our umbrellas until then.
- Yarın gece yağmur bekleniyor,öyleyse o zamana kadar şemsiyelerimizi bırakalım.
Tom claims he was drunk at the time.
- Tom o zaman sarhoş olduğunu iddia ediyor.
I was off duty at the time.
- Ben o zaman görevde değildim.
I was cleaning my room for that time.
- Ben o zaman odamı temizliyordum.
If only you had told me the whole story at that time!
- Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!
At that time, the territory belonged to Spain.
- O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.
Few roads existed in North America at that time.
- O zaman Kuzey Amerika'da birkaç tane yol vardı.
Tom may be back by then.
- Tom o zamana kadar geri dönebilir.
Can you finish by then?
- O zamana kadar bitirebilir misin?