oğulluk

listen to the pronunciation of oğulluk
Türkisch - Englisch
prov. stepson
being a son, sonship
prov. adopted son
adopted son
oğul
son

He distributed his land among his sons. - O, arazisini oğulları arasında dağıttı.

He gave money to each of his sons. - O, oğullarının her birine para verdi.

oğul
descendant
oğul
swarm
oğul
swarm of bees
oğul
boy

My boys are all grown up. - Benim bütün oğullarım büyüdü.

My boys are my everything. - Oğullarım benim her şeyimdir.

oğul
a cluster of bees
oğul
cadet
oğul
junior
oğul
son, boy; swarm of bees
oğul
cion
oğul
(arı) cluster
oğul
swarn
oğulluk
Favoriten