My son wants to be a Lincoln.
- Oğlum bir Lincoln olmak istiyor.
Did you hear my son play the violin?
- Oğlumun keman çaldığını duydun mu?
You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
- Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine pachinko oynayarak tüm vaktini harcıyor.
Our son died during the war.
- Oğlumuz savaşta öldü.
Tom blamed Mary for the accident that killed their son.
- Tom oğullarını öldüren kaza için Mary'yi suçladı.
The elder sons are now quite independent of their father.
- Şimdi büyük oğullar babalarından oldukça bağımsızlar.
My boys are all grown up.
- Benim bütün oğullarım büyüdü.
My boys are my everything.
- Oğullarım benim her şeyimdir.