Onun odasına girdiğimde, golf oynadığı yirmi yıl süresince kazandığı çok sayıda kupayı bana gösterdi.
- When I went into his room, he showed me the numerous trophies he had won during the twenty years he had played golf.
Umutlu olmak için çok sayıda sebep var.
- There are numerous reasons to be hopeful.
Dan, Linda'yı sayısız kez aramaya çalıştı.
- Dan tried to call Linda numerous times.
Sayısız kez Boston'a gittim.
- I've been to Boston numerous times.
Aldığımızdan beri evde birçok iyileştirmeler yaptık.
- We have made numerous improvements to our house since we bought it.
Birçok ülke nükleer silahsızlanma anlaşmasını imzaladı.
- Numerous countries have signed a nuclear disarmament agreement.
Gökyüzünde çok sayıda yıldız görünüyordu.
- Numerous stars were visible in the sky.
Onun odasına girdiğimde, golf oynadığı yirmi yıl süresince kazandığı çok sayıda kupayı bana gösterdi.
- When I went into his room, he showed me the numerous trophies he had won during the twenty years he had played golf.
People participated more numerously than ever before.
... numerous pretty love unsigned houses some of which were restored with care ...
... deeper and deeper into the capital cheer region numerous case to disappear ...