Sadece gücümüzü hesaba katmalıydık.
- We had to count on our strength only.
Tom bunu hesaba katmamıştı.
- Tom hadn't counted on this.
Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar.
- At last, they began to count down cautiously.
Son yıllarda, bazı Müslüman ülkeler zenginleşmiş ve dünyanın dikkatini çekmişlerdir.
- In recent years, some Muslim countries have prospered and attracted the attention of the world.
Verdiğin her şeyi saymak kötü.
- It is bad to count all the things that you gave.
Zaten verdiğin her şeyi saymak iyi değil.
- It's not good to count all the things that you have already given.
Uçuşundan en az bir saat önce kontuara gel, lütfen.
- Please come to the counter at least an hour before your flight.
Tarifeleri blok olarak kontrol etmenin ülke ülke kontrol etmekten daha uygun olduğunu vurgulamak istiyorum.
- I would like to stress that it is more convenient to control tariffs as a bloc rather than country by country.
O, az bilinen ülkeler hakkındaki gerçekleri toplamak için dünyayı dolaşıyor.
- He travels about the world gathering facts about little known countries.
Ülkenin toplam nüfusu 300 milyondur.
- The total population of the country is 300 million.
Tokyo borsasında, aşağı yukarı 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü.
- In the Tokyo stock market, stocks of about 450 companies are traded over the counter.
Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar.
- At last, they began to count down cautiously.
Tom Mary'nin, parti hazırlığı için ona yardım edeceğini hesaplamıştı.
- Tom was counting on Mary to help him get ready for the party.
Abaküsler hesaplama aracıdır.
- Abacuses are counting devices.
Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar.
- At last, they began to count down cautiously.
Bütün oy pusulalarını saymak zorundayız.
- We have to count all of the ballots.
Her iki sayımda da yanılıyorduk.
- We were wrong on both counts.
Yılbaşı için geri sayım başladı.
- The countdown for the New Year has begun.