Üç tane köpeğim var; birisi erkek, diğerleri dişi.
- I have three dogs; one is male and the others are female.
Ne Musevi, ne de musevi olmayan, ne köle ne de özgür vardır, ne erkek ne de dişi vardır, zira Mesih İsa'da hepiniz birsiniz.
- There is neither Jew nor Gentile, neither slave nor free, nor is there male and female, for you are all one in Christ Jesus.
O ilk Japon kadın astronot olacak.
- She will be the first female Japanese astronaut.
O kadın arkadaşlık istedi.
- He wanted female companionship.
Tavus kuşunun güzel kuyruğu dişilerin ilgisini çekmeye yardım eder.
- The peacock's beautiful tail helps it attract females.
Şu anda hiçbir şey yolunda gitmiyor; ailenin dişileri bana karşı birleşmişler.
- At present, nothing goes smoothly; the Females of the Family are united against me.
1990'dan beri on bir kız öğrenci ödül aldı.
- Since 1990, eleven female students received the award.
Tom'un çok sayıda kız arkadaşı var.
- Tom has a lot female friends.