O, bir acemi için iyi yaptı.
- He did well for a beginner.
Ben Lojban'da bir acemiyim.
- I'm a beginner in Lojban.
Bu kitap yeni başlayanların anlaması için çok kolay İngilizce ile yazılmış.
- This book is written in such easy English as beginners can understand.
Bu kitap, yeni başlayanların anlaması için kolay İngilizce ile yazılmıştır.
- This book is written in easy English for beginners to understand.
Tom sadece bir başlangıç düzeyinde.
- Tom is only a beginner.
Berbat Fransızcam için özür dilerim. Ben hala başlangıç düzeyindeyim.
- I'm sorry for my terrible French. I'm still a beginner.