not worried, anxious or apprehensive

listen to the pronunciation of not worried, anxious or apprehensive
Englisch - Türkisch

Definition von not worried, anxious or apprehensive im Englisch Türkisch wörterbuch

unconcerned
{s} ilgisiz

Tom ilgisiz gibi görünüyordu. - Tom looked like he was unconcerned.

Tom ilgisiz görünüyordu. - Tom seemed unconcerned.

unconcerned
{s} aldırışsız
unconcerned
alakasız
unconcerned
nemelazımcı
unconcerned
aldırmaz
unconcerned
kayıtsız
unconcerned
{s} endişesiz
unconcerned
{s} karışmamış
unconcerned
{s} kaygısız

Tom kaygısız göründüğümü düşündüğünü söyledi. - Tom said he thought I seemed unconcerned.

unconcerned
{s} umursamaz

Umursamaz görünüyorsun. - You seem unconcerned.

Tom umursamaz görünüyor. - Tom seems unconcerned.

unconcerned
{s} umursamaz, lakayt, kayıtsız, ilgisiz
Englisch - Englisch
unconcerned
not worried, anxious or apprehensive
Favoriten