not to be entered or used; restricted

listen to the pronunciation of not to be entered or used; restricted
Englisch - Türkisch

Definition von not to be entered or used; restricted im Englisch Türkisch wörterbuch

off-limits
YASAK BÖLGE: Genellikle, askeri sahaların dışında kalan ve resmi iş haricinde, askeri şahısların girmeleri yasak olan yer veya mevki. Bu bölge askeri inzibat muhafazasında olabilir. Buna "off limits area" da denir
not to be
olmamak

Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu. - To be or not to be, that is the question.

Olmak ya da olmamak; O büyük bir sorun. - To be or not to be; That is a big question.

Englisch - Englisch
off-limits

The pond was off-limits to swimmers.

not to be entered or used; restricted
Favoriten