not to be entered or used; restricted

listen to the pronunciation of not to be entered or used; restricted
Englisch - Türkisch

Definition von not to be entered or used; restricted im Englisch Türkisch wörterbuch

off-limits
YASAK BÖLGE: Genellikle, askeri sahaların dışında kalan ve resmi iş haricinde, askeri şahısların girmeleri yasak olan yer veya mevki. Bu bölge askeri inzibat muhafazasında olabilir. Buna "off limits area" da denir
not to be
olmamak

Yeni bir bloğa başladım. Başlangıçta çok sayıda blog yapan ve sonra blog yapmaktan vazgeçen insanlardan biri olmamak için elimden geleni yapacağım. - I started a new blog. I'll do my best not to be one of those people who blogs a lot right at the start and then quits blogging.

Olmak ya da olmamak; O büyük bir sorun. - To be or not to be; That is a big question.

Englisch - Englisch
off-limits

The pond was off-limits to swimmers.

not to be entered or used; restricted
Favoriten