Ben bugünden itibaren bir hafta boyunca öğle yemeğini atlamak niyetindeyim.
- I intend to skip lunch for a week starting today.
Bir öğün yemek atlamak size zarar vermez.
- It won't hurt you to skip one meal.
Toplantıyı atlamamalıydım.
- I shouldn't have skipped the meeting.
Dersleri atlamayı bırakmak zorunda kalacaksın.
- You're going to have to quit skipping classes.
Sabah kahvaltımı atladım.
- I skipped my breakfast.
Jane cevap veremediği soruları atladı.
- Jane skipped the questions she couldn't answer.
Bütün çocuklar koşmayı ve zıplamayı seviyorlar.
- All children love to run and skip.
Yeah, I really should go to the quarterly meeting but I think I'm going to skip it.