not speaking for a time; dumb; mute; silent

listen to the pronunciation of not speaking for a time; dumb; mute; silent
Englisch - Türkisch

Definition von not speaking for a time; dumb; mute; silent im Englisch Türkisch wörterbuch

speechless
{s} suskun

Korku onu suskun bıraktı. - Fear left him speechless.

Senin suskun olduğunu görebiliyorum. - I can see you're speechless.

speechless
dili tutulmak
speechless
dilsiz

Ben neredeyse dilsizim. - I'm almost speechless.

Gördüğüm şey beni dilsiz bıraktı. - What I saw left me speechless.

speechless
sözle anlatılamaz
speechless
suskunluk
speechless
sözle anlatılamaz/sessiz
speechless
kelimelerle ifade edilemeyen
speechless
{s} nutku tutulmuş

Ben dehşete düştüm. Beni nutku tutulmuş bırakıyorsun. - I'm appalled. You leave me speechless.

speechless
{s} sessiz
speechless
{s} dili tutulmuş
speechless
speechlesslydili tutulmuş gibi
speechless
{s} sözsüz
speechless
konuşamayan
speechless
speechlessnesssessizlik
speechless
{s} kelimelere dökülemeyen
speechless
{s} sözle ifade edilemeyen
Englisch - Englisch
speechless
not speaking for a time; dumb; mute; silent
Favoriten