Sanırım işim anlamsız.
- I think my job is pointless.
Anlamsız bir yaşam, erken doğmuş bir ölümdür.
- A pointless life is a premature death.
Bunun yararsız olduğunu fark ettik.
- We realized it was pointless.
O, işinin yararsız olduğunu düşünüyor.
- She thinks her job is pointless.