not probable, unlikely; not likely to occur

listen to the pronunciation of not probable, unlikely; not likely to occur
Englisch - Türkisch

Definition von not probable, unlikely; not likely to occur im Englisch Türkisch wörterbuch

improbable
{s} olası olmayan

O olası olmayan bir tesadüf. - That's an improbable coincidence.

improbable
olmayacak

Açıklamanız inandırıcı olmayacak; o gerçek olamayacak kadar imkansız. - Your explanation won't wash; it's too improbable to be true.

improbable
inanılmaz
improbable
umulmayan
improbable
Olasılık dışı

Bu olasılık dışı görünüyor. - This seems improbable.

improbable
İhtimal dahilinde olmayan, umulmayan
improbable
İhtimal dahilinde olmayan, umulmayan, olanaksız
improbable
{s} ihtimal dışı, olmayacak
improbable
{s} beklenmedik

O beklenmedik bir rastlantı. - That is an improbable coincidence.

improbable
{s} olanakdışı
improbable
improbabilityihtimal dahilinde olmayış improbablyihtimal olmayarak
improbable
{s} umulmadık
improbable
ihtimal dahilinde olmayan
Englisch - Englisch
{s} improbable
not probable, unlikely; not likely to occur
Favoriten