not possible, not able to be done

listen to the pronunciation of not possible, not able to be done
Englisch - Türkisch

Definition von not possible, not able to be done im Englisch Türkisch wörterbuch

impossible
{s} olanaksız

O, onun ne söylediğini anlamayı olanaksız buldu. - She found it impossible to understand what he was saying.

Olanaksız geliyor ama gerçek. - It sounds impossible, but it's true.

impossible
{s} olmaz
impossible
{s} imkânsız

Onun sorularını anlamak imkânsızdı. - It was impossible to understand his questions.

Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır. - Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.

impossible
muhal
impossible
elvermemek
impossible
cık
impossible
(Tıp) imposibl
impossible
dayanılmaz
impossible
Nâmümkün
impossible
{s} çekilmez
impossible
inanılmayacak kadar
impossible
olanaksız biçimde
impossible
{s} katlanılmaz
impossible
olamaz
Englisch - Englisch
impossible